Hanefilik

Hanefilik

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Hanefîlik ya da Hanefî Mezhebi, (Arapça: اَلْحَنَفِيَْة veya اَلْمَذْهَبُ الْحَنَفِيُ) İslam dininin Sünnî (fıkıh) mezheplerinden biri.[1] Hanefilerin itikatta (inançta) mezhepleri ise Mâtürîdîliktir. İsmini asıl adı Nûman bin Sâbit olan kurucusu Ebu Hanife'den (699-767) alır. Türkiye, Balkanlar, Türkistan, Tacikistan, Afganistan, Mısır, Suriye, Ürdün, Bangladeş ve Pakistan'da yaygındır. Dört Sünnî mezhebin nüfus açısından en genişidir. Takipçileri tüm İslâm âleminin yaklaşık %56'sını oluşturmaktadır. Hanefîlik, günümüzde en çok bağlısı bulunan fıkıh mezhebidir. Mezhebin görüşleri El-İhtiyar adlı eserde bir araya toplanmıştır.

Ebû Hanife

Başlığın ana sayfası: Ebû Hanife

Mezhep ismini aldığı Hanefi mezhebinin kurucusu olan Ebû Hanife 699 yılında Kûfe’de dünyaya gelmiştir. Babası kumaş tüccarı olan Ebu Hanife bir taraftan baba mesleğini yaparken diğer yandan Kufe’de birçok alimden ders alarak yetişmiştir. 18 yıl fıkıh dersi gördüğü Hammad b. Ebî Süleyman onun en önemli hocasıdır. Hocası Hammad’ın vefatından sonra Kufe’de ders kürsüsüne oturmuştur. 30 yıl kadar ders halkasına katılan öğrenci sayısının 4000’i aştığı kabul edilmektedir. Emeviler ve Abbâsîler devrini yaşayan Ebu Hanife kendisine teklif edilen devlet görevlerini kabul etmemiştir. Kûfe’de derslerini sürdüren Ebu Hanife, halife Ebu Cafer el-Mansur tarafından aralarındaki anlaşmazlık üzerine hapse atılmıştır. Hapiste öldüğüne dair bilgiler nakledilmekle birlikte, sürgün hayatı yaşadığı Kufe’deki evinde 767 yılında ölmüştür. Birçok kitabında kendisinin sahabeden kimselerle görüştüğü ve tabiinden olduğu anlatılmaktadır. Ebu Hanife künyesiyle ilgili olarak kaynaklarda daha çok, “Hanife”nin o zaman Irak’ta bir çeşit divit olduğu ve Ebu Hanife’nin yanında çoğu zaman divit taşıdığından dolayı bu künyeyle anıldığı zikredilir. Hanîfenin boyun eğen ve dini Allah’a özgüleyen anlamında “hanif” kelimesinin müennesi olduğu veya Ebu Hanîfenin Hanîfe isminde bir kızı olduğu rivayetleri de kaynaklarda geçmektedir. Ebu Hanîfe’nin kaynaklarda Hammad isimli oğlu haricinde kız veya erkek başka bir çocuğunun varlığından söz edilmemektedir.

Gelişimi

Ebu Hanife Abdullah İbn Mes’ud’dan kendisine kadar gelen zamandaki Irak rey ekolüne bağlı âlimlerin mirasını bir içtihat meclisi niteliğindeki ders halkalarında geliştirip sistematik hale getirerek İslam âleminde bağlısı en fazla olacak fıkıh mezhebinin ilk temellerini atmıştır. Hanefi mezhebinde Ebu Hanife’nin ders halkalarında yetişen Ebu Yusuf, Muhammed ve Züfer gibi âlimlerin son derece önemli yeri vardır. Zira bu ilk nesil mezhep âlimleri kendisinden çok fazla kitabın naklolunmadığı Ebu Hanife’nin görüşlerini tedvin ederek, mezhebin görüşlerinin yazılmasında ve sistematik hale getirilmesinde büyük rol oynamışlardır. İlk nesil alimlerinin ve bunu takip eden bir iki asırlık zamandaki Tahâvî, Kerhî, Cessâs, Kudûrî ve Debûsî gibi âlimlerin önemli katkılarıyla mezhep tam olarak oluşmuş ve İslam aleminin değişik yerlerinde görüşleri hızlı bir şekilde yayılmıştır. Ebu Yusuf’un Abbasiler devrinde kadı’l-Kudat’lık makamında bulunması mezhebin resmi bir nitelik kazanmasına neden olmuş, aynı şekilde İslam tarihindeki en uzun ömürlü devletlerden Osmanlı Devleti’nin de resmi mezhebinin Hanefi mezhebi olması mezhebin yayılmasına hizmet etmiştir.

Hanefi mezhebi meselelerin çözümünde nasların yanında reye de yer vermesi, böylece naslar ile rey arasında makul denge kurmaya çalışması, istihsan metoduna sıklıkla başvurması gibi özellikleriyle diğer mezheplerden ayrılmaktadır. Hanefî mezhebinde diğer mezheplerden farklı olarak mezhep kitaplarında, farazî fıkıh meselelerine de yer verilerek teorik fıkhın ve fıkıh biliminin metodolojisi olan fıkıh usulünün gelişmesine büyük katkı sağlanmıştır.

Etimoloji

  • Mezhebin ismi kurucusunun künyesi olan Ebû Hanife'den gelir. Hanife sözcüğü hanif kökünden gelir. Hanif sözcüğü İslam öncesinde Allah'ın birliğine inanan ve İbrahim'in dininden olanları tanımlamakta kullanılır.

Fakat Ebû Hanife'nin bu künyeyi nasıl aldığı konusunda çeşitli tartışmalar mevcuttur. En çok kabul görmüş açıklama, hanif sözcüğünün kullanımlarından olan "İslam'a kuvvetle bağlı olan kişi" anlamında, Ebu Hanife'nin İslam'a fazlasıyla bağlı olduğunu belirtmek için verildiği yönündedir. Kesin olan şey, mezhebin ismini kurucusundan aldığıdır.

Ebu Hanife'nin asıl adı Numan'dır. Babasının adı ise Sabit'tir. Hicretin 80. yılında doğmuş, 150. yılında Bağdat'ta ölmüştür. En büyük imam anlamında İmam-ı Azam da denilen Ebu Hanife'nin talebeleri, onun rivayet ettiği görüşleri toplayarak sistemleştirmişler, Onun görüşlerinden yeni yeni eserler telif etmişlerdir. Böylece İmam-ı Azam'ın görüşleri bir mezhep halini almıştır. Hanefi mezhebi; daha çok Türkiye, Suriye, Irak, Pakistan, Türkmenistan, Özbekistan, Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan, Afganistan; Çin'in Sincan Uygur Eyaleti'nde, Kafkaslar ve Balkanlar'da yaygınlık kazanmıştır.

Hüküm çıkarma

Hanefi mezhebinde bir konuda hüküm çıkarmak için önce "kitap"a (yani İslam'ın kutsal kitabı Kur'an'a) başvurulur. Kitapta bir delil bulunamazsa hadislere bakılır. Hadisler'de yoksa sahabenin birinin görüşü temel alınır. Sahabe sözünde de bir cevap bulunamazsa en son kıyasa başvurulur.

Kaynakça

  1. ^ "Sorularla İslamiyet". 28 Ekim 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ekim 2016.

Related Articles

Ezarika

Ezarika

İbadilik

İbadilik

Necedat

Necedat

Yorum yapma yetkiniz yok.

Site Kullanım kuralları

Bu sitede yapılan yorumlar için aşağıdaki kurallar geçerlidir.
   1-Sitedeki yorumlar, kullanıcıların kendi kişisel görüşleridir ve doğruluğu garanti edilmez.,
   2-Yapılan yorumlar, onaylandıktan sonra yayınlanır, onaylanması biraz zaman alabilir. Yapılan yorumlar niteliksiz veya anlamsızsa yayınlanmayabilir. Yayınlanmış yorumlar gerekli görüldüğünde silinebilir.
   3-Yorum kısmında soru sormadan önce, diğer kullanıcıların sordukları sorulara cevap vererek yorum yapmak, tüm kullanıcılar açısından daha faydalı olacaktır. Çözülen bir problem, bir tecrübe yorum kısmında paylaşıldığında, diğer kullanıcılar açısından faydalı olacaktır.
   4-Yorum kısımında kişisel bilgilerin yayınlanması yasaktır. İsim, telefon numarası, adres, reklam içeren yorumlar onaylanmaz ve yayınlanmaz.
   5-Yorumlarda sorulan sorulara, site yönetimi tarafından cevap verilme zorunluluğu yoktur.
   6-Yorum bölümüne sorulan sorulara herkes cevap yazabilir, cevapların doğruluğu garanti edilemez.
   7-Yorum olarak yayınlanmış yazıların tüm hakları, site yönetimine aittir, yorum yapan kişi bunu baştan kabul etmiş sayılır.
   8-Sitedeki tüm içerikler ve yorumlar, kesin doğrular değildir. Kullanıcıların, bu yayınlarla ilgili faaliyetleri, kendi sorumluluklarındadır. Her türlü oluşabilecek olumsuz durumdan, kişilerin kendisi sorumludur. Bu konuda bu sitenin bir taahhüdü ve sorumluluğu yoktur.
   9-Yorum kısmı kullanılırken, google+ hesabıyla, özel isim girerek veya anonim (unknown) olarak yorum yapılabilir.